Boşanma nedenleri sorusuna Av. Ömer KARTAL şöyle cevap vermektedir.
(Av. Ömer KARTAL’IN web sitesinden alıntıdır.)
Boşanma Nedenleri
Dünyanın değişmesi ile birlikte insanlar ve ilişkiler de değişmiştir. Bu değişimle birlikte evliliklerde boşanma oranı artmış ve boşanmaların nedenleri de farklılaşmıştır. En temel boşanma sebebi eşler arasında şiddetli geçimsizliktir. Diğer temel nedenler ise sadakatsizlik ve aldatma, güvensizlik, her türlü şiddet, çevresel faktörler, ekonomik ve sosyal sorunlar, cinsel yetersizlikler olarak sıralanabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunumuzda 161 ve 166. maddeler arasında boşanma nedenleri 6 başlıkta sıralanmıştır. Bu maddeleri kısaca özetlemek gerekirse sırasıyla aldatma, cana kast ve pek kötü muamele, haysiyetsiz yaşam sürme, evi terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelden sarsılması diğer ismiyle şiddetli geçimsizliktir.
Evlilik birliğini artık sürdüremeyen çiftlerden biri yukarıda sıraladığımız sebeplerin birine veya birkaçına dayanarak boşanma davası açabilir. Boşanma genelde tek bir nedene dayanmamakta, yukarıdaki nedenler iç içe geçmiş bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenlere dayanarak boşanma davası açan kişi ileri sürmüş olduğu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Mevzuatımıza göre bir hukuk davasında iddia eden taraf iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Aksi halde iddialarına itibar edilemez. Bu iddialar ispatlanırken mahkeme nezdinde dikkate alınması için mutlaka hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması gerekmektedir.
Boşanma davası evliliğin süresi ne kadar olursa olsun her zaman açılabilen davadır. Ancak anlaşmalı boşanma davası için evliliğin en az bir yıl devam etmiş olması gerekmektedir. Çekişmeli boşanma davası her zaman açılabileceği gibi en önemli husus boşanma nedeni olarak gösterilen olayların hukuki delillerle ispatlanmasıdır. Hiçbir delile dayanmayan, soyut iddialarla açılan boşanma davası hakim tarafından reddedilmektedir. Boşanma davası reddedildikten sonra kararın kesinleştiği tarihten itibaren 3 yıl içinde aynı nedenlerle dava açılması mümkün değildir. Ancak 3 yıl geçtikten sonra evlilik birliğinin yeniden tesis edilemediği gerekçesiyle boşanma davası açılabilir. Bu dava yeni bir dava olarak açılsa da hakim reddedilen davadaki hukuki olguları dikkat alarak karar vermektedir. Ancak 3 yıllık süre yalnızca aynı nedenlere dayanılarak açılan boşanma davası için geçerlidir. Başka bir deyişle 3 yıl içerisinde farklı bir boşanma nedeni ortaya çıktıysa boşanma davası hemen açılabilir. Basit bir örnekle anlatmak gerekirse diyelim ki bir kimse aldatma nedeniyle boşanma davası açtı, iddiasını ispatlayamadı ve dava reddedildi. 3 yıl içerisinde yeniden aldatma nedeniyle boşanma davası açamaz. Ancak bu arada diyelim ki eşin akıl hastalığı gibi bir durum ortaya çıkarsa 3 yıl beklemeden hemen boşanma davası açabilir.
Hukukumuzda boşanma davalarına bakmakla görevli olan mahkemeler özel yetkili olan aile mahkemeleridir. Ancak bazı küçük il ve ilçe adliyelerinde ayrı bir aile mahkemesi bulunmamaktadır. Bu halde davaya aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesi bakmaktadır. Boşanma davaları anlaşmalı ve çekişmeli olarak ikiye ayrılmaktadır. Anlaşmalı olarak açılan davalarda evliliğin en az 1 yıldır devam ediyor olması gerekir. Anlaşma halinde taraflar boşanma, boşanmanın sonuçları, velayet, tazminat ve nafaka konularında net bir anlaşmaya varırlar ve dava açarlar. Boşanma ve sonuçları konusunda anlaşamayan çiftlerden birinin açtığı dava ise çekişmeli boşanma davasıdır. Davayı açan taraf boşanma nedenlerine ilişkin iddialarını somut ve hukuka uygun delillerle ispatlamak zorundadır.
Hukukumuzda boşanma davalarının usulü ve nedenleri Türk Medeni Kanunumuzda sıralanmıştır. Buna göre boşanma nedenleri aldatma, cana kast ve kötü muamele, haysiyetsiz yaşam sürme, evi terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelden sarsılmasıdır. Boşanmaya karar veren taraf öncelikle bu nedenlerden hangisine veya hangilerine dayandığını belirlemeli, bu nedenleri ispatlayan hukuki delillerle birlikte davasını açmalıdır.